24 Ekim 2009 Cumartesi

Sörf Müzikleri, Geçmişi ve Bugünü..


Sörf Müzik...

Kendinizi surf tahtanızla sahilden okyanusa koşarken hayal edin, yüzüyor ve dalgaları geçiyorsunuz...Suda geçen o sihirli zamandan sonra, sörfünüzü bitirmiş kumsalda mavi okyanusu seyrederken bir ukelele sesi tüm yorgunluğunuzu alır ve sizi hayallere daldırır...Tarihçesi, ruhu, yarattığı yıldızları ve sörf'ün getirdiği yaratıcılıkla hakkında kitaplar yazılan bu konuyu burada okuyorsanız, Israel Kamakawiwo'ole den '' Somewhere Over The Rainbow'' 'u dinlemenizi şiddetle tavsiye ederim..

Sörf Müziğin Kısa Tarihçesi : California’da 1959 yılında ortaya çıkan ilk sörf şarkılarına baktığımızda sadece bir kaç ezgi olduğunu görüyoruz.. Jan &Dean ‘den sonra ‘’Baby Talk’’ adlı şarkıyla vokal sörf müziğinin başladığını biliyoruz. Sörf Rock türü de işte böyle ortaya çıktı. Sörf Rock 60'lı yıllarda Amerika’da en önemli rock’n roll formlarından biriydi. Sörf Rock’ın en önemli ve dönemin diğer türlerinden kendini ayıran özelliği ise farklı gitar soundları, müziğin içindeki dalga sesleri ve basit 3 akorlu şarkılara sahip olmasıydı. Bu özellik de yeni bir devrin başladığı anlamına geliyordu. Sörf Rock’ın ilk örneği Dick Dale ve ilk single’ı ‘Let’s Go Trippin’ olarak gösteriliyor. Sörf rock’ın ikinci dalgası ise hepimizin bildiği ve mutlaka bir yerlerde dinlediği The Beach Boys’la başlıyor. Jan & Dean ve Ronny & The Daytonas; Beach Boys’u takip eden gruplar oluyor..Düşündüğünüzde 60’ların müziği aslında günümüze kadar geldi bunda da sörf-rock türü ve türü doğuran grupların büyük payı vardı. Bu müzik türünde, önce enstrümantal ile başlayıp daha sonra vokaller girerdi. Bu müzik türü sörf ile birlikte genç kültürün bağımsızlığını da temsil ediyordu. Eskiye yönelik bir çok kaynağa bakıldığında, bütün Sörf müzik guruplarının Rock müzik gibi sınıflandırıldığı ve bu tarzın Rock un alt türü olarak kaldığı ortaya çıkmıştır..



Duane Eddy'nin '' Movin' and Groovin' '' i kimilerine göre Sörf Rock un alt yapısını oluşturan ilk eser, kimilerine göre ise bu tarzın alt yapısını oluşturanın '' Let's Go Trippin' '' şarkısıyla zamanında California'da hit olan Dick Dale olduğu iddia edilir. Dale'nin Sörf tarzına etkileri çok büyüktür; çünkü o bir sörfçüydü ve sörf yaparkenki adrenalinini ve heyecanını gitar tellerine dökmek için çalıştı. Çeşitli tonlamalarla, kastanyet ve saz gibi çeşitli ensturmanlar ile birleştirdi. Ve onu takip eden bir çok gurup da Batı ve Ispanyol/Latin karışımı Dale'nin zengin eko ları kadar güzel kullandılar. Onun hızlı double picking ve staccato çalışı etkileyici ve o dönemlerin önemli Sörf türü örnekleriydi. Geniş bir sahil kültürüne sahip olan Avustralya' da, 1960'larda bu tarz kendini kolayca kabul ettirdi. The Chantays ''Pipeline'' ile yaptığı single ile Güney California'da bir hayli geniş kitlelere ulaştı. 1963'de '' Wipe Out '' şarkısı ile Surfaris, 1965'te Billboard müzik listelerinede giren en en ünlü hit oldu. Grubun dünyaca tanınmış iki hiti daha vardı '' Surfer Joe '' ve '' Point Panic ''. Ayrıca Surfaris gurubunun gitaristleri Jim Fuller ve Ron Wilson ile son model tekniklere öncülük eden, davullarında kullanıldığı şarkıları vardı. 1990'ların ortalarında, Surf Rock, eski gurupları ve yeni oluşmakta olan grup üyelerıyle birlikte tamamen yeniliğe uğradı ve yeniden canlandı. Sörf müzik; Pulp Fiction filminde 21. yüzyılda yeniden canlandı. Bu şarkıyla Dick Dale Amerika modern rock listesinde 1 numara olabilmiş en yaşlı insan unvanına da sahip olmuştur.
Örnek Sörf Rock Şarkıcıları ve Gurupları

• The Atlantics

• The Beach Boys

• Al Casey

• The Centurions

• The Challengers

•The Chantays

• Dick Dale

• Goons of Doom

• Les Fradkin & Get Wet

• Link Wray • Jetpack

• The Lively Ones

• Marketts

• The Mermen

• The Nobility

• The Pyramids

• The Routers

• The Surfaris

• The Shadows

• The Tornadoes

• The Trashmen

• The Ventures

•The Ziggens

Önemli Sörf Rock Şarkıları,,,

• "Let's Go Trippin'" by Dick Dale & His Del-Tones

• "K-39" by The Challengers

• "Mr. Moto" by The Bel-Airs

• "Baja" by The Astronauts

• "Sörfin' USA" by The Beach Boys

• "Pipeline" by The Chantays

• "Misirlou" by Dick Dale & His Del-Tones

• "Wipe Out" by the Sörfaris • "Bustin' Sörfboards"-The Tornadoes

• "Interstellar Hardrive" by Man Or Astro-Man?

• "Another Summer Song" by Los Kahunas

• "Tijuana Nut Crunch" by The Recruders

• "Surfin' The Classics, Part 2" by Les Fradkin & Get Wet

• Surfin' Bird by The Trashmen

Dick Dale


Surf dünyasının en önemli isimlerinden biri, hem sörfe hayatını vermiş, hem müziğine... Yukarıda yazdığım gibi çıkardığı hitlerin yanında çok da ilginç bir kişiliğe sahip..

Dick Dale; başarılı bir atlı Süvari,sörfçü, dövüş sporu uzmanı,okçu ve Pilot.. En sevdiği uçak Cessna tipi bir 337B Süper Skymaster. Dale’in bu uçaklarda ilgili pilot derecesi bile olduğu biliniyor :)

Çaldığı enstrümanlara ise yetişmek mümkün değil nerdeyse... Akustik gitar, Elektronik Gitar,Bas ve ispanyol gitar, Ukulele, Banjo, Davul, Piano,Org, Trompet, Trombon, Saxophone, Mızıka, ve sonunda Akordion....

Dick Dale'i anlatmaya sayfalar yetmez, ama birileri onu 3 cümleyle şöyle anlatmış;

‘’ Some guitar players play great, but Dick Dale is a great player.""Some people are talented guitarists, but Dick Dale is a guitar talent.""Some people play to sound great, but Dick Dale plays a great sound."

The Surfaris

Muhteşem şarkı ‘’ Wipe Out’’ ın yaratıcıları... 1962 yılında California’da kurulan grubun Wipe out ile birlikte Surfer Joe adlı şarkıları da California ve Los Angeles ‘ta o dönemde birer hit olmuşlardı.

Ayrıca Wipe Out 1987 yılında çekilen ‘’Dirty Dancing’’ filminde de kullanılmıştı. Wipe out ‘un 10 dakikada yazıldığını ve o an kaydedildiğine dair bazı söylentiler de vardır.

Ünlendikleri sırada ise gitarist Jim Fuller 15,Davulcu Ron Wilson 18, Bas gitar Pat Connoly 15, Sakasafoncu Jim Pash ise sadece 13 yaşındaymış..


Ve efsanevi grup Beach Boys

Kaliforniya sahillerinin güzel kızlarından ,havalı ve saçları briyantinli oğlanlarına, Amerika'yı etkisi altına alan sörf çılgınlığına, popun altın çağına geldiğimizde karşımıza işte onlar çıkıyor.. Bizim buralarda pek ciddiye alınmasa da, pop müzik tarihinin en önemli mihenk taşlarından biri, The Beach Boys ve onun dahi çocuğu Brian Wilson'dur. Amerika, 60'ların başında o sırada Wilson kardeşler; Brian, Carl ve Dennis, yanlarına kuzenleri Mike Love ve Brian'ın okul arkadaşı Al Jardine'ı alıp The Beach Boys olarak, daha ilk '45likleri, 'Surfin' ile turnayı gözünden vuruyorlar. Formül basit; 50'lerin, The Four Freshmen ve The Hi-Los gibi, pop vokal gruplarının vokal harmanizasyonunu garaj rock ögeleriyle birleştirmek ve bu ortaya çıkan sentezi gençlerin özdeşleşebileceği bir temayla süslemek. Bu tema da, yeni yeni popülerleşmeye başlayan sörf çılgınlığı, Kaliforniya'nın altın rengindeki suretinde sunulan "Amerikan Rüyası" ve tabii ki Kaliforniya kızları ve saf, temiz aşklar oldu. Sonuç: 'I Get Around', 'Surfin' USA', 'Little Deuce Coup', 'Surfin' Safari', 'Fun, Fun, Fun' ve muhteşem şarkı ‘’Little Surfer Girl’’ ve bunlar gibi daha nice şarkı ve albümle Amerika'nın en büyük grubu olmaları ve ülkede sörf çılgınlığının kontrolden çıkması... Öte yandan grubun beyni olan ve şarkıların tümüne imza atan (ilginç olansa sörf yapmayı bilmeyi bırakın, denize girmekten dahi korkan) Brian Wilson'un müziğe olan tutkusu ve ona yeni bir şeyler katmak için içinde yanan arzu, Beach Boys'u farklı bir kulvara sokuyordu. Ancak, Capitol şirketi bünyesinde, onlar dışında, "B" harfi ile başlayan bir grup daha vardı. 1965 yılında "Rubber Soul"ı çıkaran The Beatles, Wilson'da şok etkisi yaratmıştı.


Kokomo…

The Beach Boys'un muhteşem sarışını Brian Wilson'ı "Sgt. Pepper's" çıkmadan bir ay önce üzerinde çalıştığı albümü, "Smile"ı, en sonunda yapamayacağını düşünüp pes etmesinden sonra The Beatles'ın böyle bir albüm çıkarmış olması, derinden etkiledi ve zaten garip korkuları ve saplantıları olan müzisyeni deliliğin kıyılarına sürükledi. Önceleri bulutlu havalarda dışarı çıkmama gibi garip huyları olan Wilson, uyuşturucunun da etkisiyle iyice paranoyaklaşmaya, benliğine hükmetmeye başlayan ölüm korkusu yüzünden duş bile almamaya başladı. Grup zaten onsuz turneye çıkmaya alışmış, artık onsuz albümler de yapıyor olmuştu. Ara ara grupla boy gösterse de, artık "konuk sanatçı" kimliğinin ötesine geçmemeye başlamıştı. 1988 yılında grubun, "Cocktail" filmi için yaptığı 'Kokomo' şarkısı ile tarihinin en büyük hitine Brian Wilson'suz imza atmış olmaları ise ironiktir. Wilson bütün müzikal dehasına rağmen, kendi içine kapanık, kendi küçük dünyasıyla sınırlı kalmış bir insandı. Kaliforniya'nın güneşli günleri ve kızlarından öte bir dünyayı, ruh halini, dünyevi dertleri tahayyül edemiyordu. Onun dünyasında ne siyaset vardı, ne adalet kavramı ne de özgürlük arzusu. Kendi yarattığı gökkuşağı ona yetiyordu ve en büyük korkusu da onu yitirmekti. Duyduğunuzda çılgınca tepinmekten kendinizi alamadığınız ‘’ Surfin’ Safari’’ şarkısının sözleri de aslında bu kadar basit cümleler ile bu kadar güzel anlatılamaz demekten kendinizi alamazsınız. Şarkının sözleri gibi, söyleyiş tarzları da gayet umursamaz ve aman banane bu dünyadan'ın melodilere geçmiş halidir. Onların tek anlatmak istediği şeyse sörfün verdiği mutluluktur. Grubun bir diğer önemli şarkısı,, seni boardumun üzerine alıp dünyayı gezdireceğim ve rüyalarını gerçeğe dönüştüreceğim benim küçük sörfçü kızım dedikleri, ve eminim o dönemdeki tüm kızların çığlık çığlığa dinlediği şarkılardan biriydi ‘’Little Surfer Girl’’ sözleri şöyle..

''Little surfer little one
Made my heart come all undone
Do you love me,
do you surfer girl
Surfer girl my little surfer girl
I have watched you on the shore Standing by the ocean's roar
Do you love me do you surfer girl
Surfer girl surfer girl
We could ride the surf together
While our love would grow In my Woody
I would take you everywhere
I go So I say
from me to you
I will make your dreams come true
Do you love me do you surfer girl
Girl surfer girl my little surfer girl....'' burda kızlar olarak hep birlikte büyük bir iç geçirebiliriz:)


Ukelele ve Israel Kamakawiwo’ole....


Ukelele sevimli, küçük gitarlara deniyor ve Sörf müziğinde sıkça kullanılan bir enstrüman. Tınısı yumuşak ve derinden gelen bir ses gibi..Ve ukeleleyi dünya üzerinde en güzel çalan, muhteşem şarkılara imza atmış şişman ama mutlu Hawaili Israel Kamakawiwo’ole.. Kısaca Iz diyor kendisine.. 1959 yılında doğan Iz 1997 yılına kadar dopdolu ve neşeli bir hayat sürmüş.. Müzik çalışmalarına erkek kardeşi ile başlayan Iz’in en ünlü şarkıları ‘’ Somewhere Over The Rainbow’’ 'dur. (yazıyı okurken dinleyeceğiniz şarkı :) 1982 yılında erkek kardeşinin kalp krizinden öldüğü yıl, çocukluk aşkıyla evleniyor ve bir de kızları oluyor. Kardeşinin ölümünden sonra Hawaii' li diğer arkadaşlarıyla en ünlü gruplardan biri oluyorlar ve kendi ülkelerinde Hawaii Academy of Recording Arts (Hara) tarafından verilen bir çok ödülün de sahibi oluyorlar..Yine 1997 yılında Iz tekrar HARA tarafından Yılın Erkek Vokali, Yılın Albümü dallarında ödüllendiriliyor. Ödül törenini ise hastanedeki odasından izlemek zorunda kalıyor...

Hayatının son bölümünü ciddi bir obezite problemiyle geçirmiştir.. Öldüğünde 38 yaşında ve 350 kilo olan Iz için Hawaii’deki Eyalet bayrağı yarıya indirilir ve tabutu Honolulu Capitol Binasına koyulan 3.kişidir.(Diğer ikisi ünlü ve saygıdeğer bir senatör ve validir) .10 binden fazla kişi cenazesine katılır ve Külleri Pasifik okyanusuna Makua Palajından dağıtılır...Şu an Ohaua ‘da dev bir heykeli bulunmaktadır. Bize harika sesini bırakan bu tatlı adam Margarita, Somewhere over the rainbow gibi güzel şarkılarıyla bize mutluluk vermeye devam ediyor..

Jack Johnson


Jack Johnson yeni neslin başı çekenlerinden, o da hem bir sörfçü hem müzisyen hem de bir film yönetmeni..1975 yılında Hawaii de doğup büyüyen sanatçı Hawaii surf rock tarzı çalışmalar yapıyor. 5 yaşında sörfe başlayan Jack, ayrıca ünlü sörfçü Jeff Johnson’ın da oğlu. 17 yaşında Pipelin'da dalganın tepesinden düştüğünde, kaya ve reeflere çarpması yüzünden geçirdiği kazada yüzüne 150 dikiş atılmak zorunda kalınmış. Kazadan sonra profosyonel sörf kariyerini noktalamış ve müzik çalışmalarına devam etmiştir. Yine sörf müziğe katkısı yadsınamaz olan Ben Harper Jack Johnson’ı bi yerlerde çalarken duymuş ve ilk albümünün kaydını birlikte yapmışlardır. ,Lulabies, Gone, Never Know,Banana Pancakes ve Breakdown en güzel şarkıları arasındadır.

Jack Johnson dışında burda bahsedemediğim 9 kez ASP şampiyonu olmuş efsane sörfçü Kelly Slater ile konser veren ve muhteşem film Into The Wild'in soundtrack albümünü de yapan aynı zamanda da sörfçü olan Pearl Jam'in solisti Eddie Wedder, Matt Costa, Michka, Green Day, Red Hot Chill Peppers,..ve daha sayamadığım bir çok grup, insan...Burda anlatılan tüm müzisyenler ile ilgili bağlantılara surf music köşemizden de ulaşabilirsiniz. Bahsettiğimiz bu insanların hepsi bir şekilde sörfün içindeler ve bu ruhu taşıyorlar..ve sonunda ortaya bu muhteşem şarkılar çıkıyor. Günün sonunda dediğimiz şey ise hep aynı ;
Eğlen ve Hayata Gül... Mutluluk paylaştıkça gerçektir..!


Yazıyı efsanevi müzisyen, sörfçü ve daha bir çok ilginç yeteneğe sahip Dick Dale'in seneler önce yaptığı, Pulp Fiction filmiyle daha da çok ünlenen şarkısı ve video klibiyle bitirmek en iyisi...Miserlou..